Yemek yemek sadece doymak meselesi değildir. Sadece damak zevki demek de değildir. Yemek yemek vücudumuzdaki 100 trilyon kadar hücreyi beslemek ve yaşamsal faaliyetlerini sürdürmesi demek... Bilimsel olarak yaklaştığımızda az-öz ve ihtiyacımız kadarını yemek gerekir, ruhani açıdan yaklaştığınızda da durum farklı değildir. Birçok dinde çok yemek yemek büyük bir günahtır. Peygamberimizin sofradan doymadan kalktığını ve çoğunlukla öğünlerini çorba ile geçiştirdiğini sanırım bilmeyenimiz yoktur. Mevlana Hz.de 3 öğün çorba ve yanında az biraz ekmekle yetinenlerden biriymiş. Oysa günümüzde yemek yemeyi bütün mutsuzluklarımızı, sahip olamadıklarımızı, stresimizi bastırmak için kullanıyoruz. Ancak yediklerimizin kilo olarak bize dönmesi, bizi daha da mutsuz ediyor. Dolayısı ile bu kısır döngüyü kırmak için nefsimizi terbiye etmek, bütünsel bir dengeyi bulmamızı sağlayacaktır.
Ey nefsim! Seni sen yapan benim, Beni ben yapan Sensin! Ya yola gel, yolda beraber gidelim! Ya da yoldan çekil ben "HAKKA"gideyim. Mevlana Hz.
Az ve öz beslenme yolunda "çorba tarifleri" çok önemli bir beslenme desteğidir. Çeşit çeşit çorba tariflerini masanızdan eksik etmeyin. Özellikle akşam yemeklerinde sıcak bir tas çorba ve yanında birkaç dilim buğday ekmeği ya da etimekle doymayı alışkanlık haline getirirseniz, geceleri sindirim sisteminiz üzerindeki baskı azalacaktır hem de kilo kontrolünüzü sağlayacaktır.
Size bol "çorbalı" günler dilerken, lezzetli ve kalorisi düşük sebze çorbası tarifini de deneyimlemenizi tavsiye ediyorum.
Malzemeler;
1 tas lahana yaprağı
2 sap pırasa
2 adet patates
yarım kereviz
bir avuç kadar brokoli
bir avuç kadar karnabahar
1 adet havuç
1 yemek kaşığı domates salçası
baharat (kekik, fesleğen, kimyon, karabiber, tuz)
Çorba tenceresine yarım çay bardağı zeytinyağı konulur, temizlenip küçük küçük doğranmış pırasa atılıp, yağda hafifçe sotelenir. İçine salçası ilave edilip kokusu çıkana kadar kavrulur. Baharatlar arzu edildiği kadar atılıp, tüm sebzeler de (doğranmış bir şekilde) tencereye konur ve yaklaşık olarak 3 su bardağı sıcak su ile sebzeler yumuşayıncaya kadar pişirilir. Daha sonra el blender'ı ile tüm karışım pürüzsüzleşene kadar çekilir. İçine 3-4 bardak sıcak su daha ilave edilir. (Suyun ne kadar konacağı kararını verirken çorbayı ne kadar koyu sevdiğinize bağlı olarak suyu ilave edin. Çorba yaklaşık 20 dakika daha kaynayacak ve bir miktar su daha buharlaşacağından ilk halinden daha koyu olacaktır) Kapağı açık olarak, 20 dakika kısık ateşte pişirilir.
Bu kadar sebze birarada nasıl olacak bu iş diyorsanız denemeden karar vermeyin derim, tadı kremalı çorbalar kadar lezzetli oluyor, üstelikte krema koymadan :)
Afiyetle ve sağlıkla kalın....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder