5 Haziran 2016 Pazar

***YAZ İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ***

Yaz geldi. Kıyafetlerimiz hafifledi. Giydiklerimiz kilolarımızı artık saklamıyor ve geçen sene giydiğimiz kıyafetlerimiz şimdi hafif sıkıyor mu? O zaman "diyetimiz" gelmiş demektir :)

Diyet denince hemen şu altınbaşak bisküviler, kibrit kutusu büyüklüğünde yağsız peynir ve yanında şekersiz açık çay mı geliyor aklınıza??? Asla bu hatayı yapmayın. Hayatın tadı tuzudur yemek yemek. Allah büyük acılar vermesin ancak o zaman iştahım kaçar ve kontrolsüz bir kilo kaybı yaşarım. Onun dışında yemekle arama hiçkimse giremez. Ama fit olmaktan da vazgeçemem. 

43 yaşında, 53 kiloyum. Yıllardır, kışın 2 kilo alır yaza girerken de 2 kilo veririm. Aynı kiloda kalabilmek hem hayat kalitemi olumlu yönde etkiliyor hem de kafayı kiloma takmadan yaşamak için, hayatımda büyük bir alan yaratıyor. Ve inanın yediklerim hiç öyle pahalı, tropikal ve az bulunur şeyler değil. Bilakis türk mutfağının has yemekleri ile formumu koruyorum. İşte türk usülü diyet menüm;

Kuru fasulye
Nohut yemeği
Yeşil mercimek yemeği
Pancar ve patates salatası
Yumurtanın farklı pişirilmesi ile hazırlanan tarifler
Pırasa, semizotu, taze fasulye, enginar, kabak 
Sebze ve tavuk eti ile pişirilmiş güveç yemekleri
Her çeşit çorba (her akşam yemekten önce mutlaka bir tas çorba şart)
Sebze katılarak hazırlanmış köfte (sulu yemeğin yanında en fazla 3 adet yiyorum)

Benim uyguladığım beslenme yöntemindeki en önemli püf noktası "ekmeği" sadece kahvaltıda yerim, öğlen ve akşam ekmeğin yerini yoğurtla karıştırılmış yulaf ezmesi alır. Aralarda kuru kayısı ve kavrulmuş kuru üzümü tüketirim, böylece hem bağırsaklarımı rahatlatır hem de tatlı ihtiyacımı karşılarım, canım abur cubur çekmez. Eğer dışardaysam ve çok acıktıysam hemen bir fastfood restorana kendimi atmam, en yakın markete girer ayran ve muz alırım bu beni 2-3 saat idare eder. Arkadaşlarımla yemeğe gideceksem ve ille de restoranda yemek yemem gerekirse, yemeğin öğlen mi akşam mı olmasına göre diğer öğünü mü düzenlerim. Diyelim ki öğlen yemeği için arkadaşlarımla dışarda buluşacağım, akşam yemeğinde sadece çorba ve yulaf ezmeli yoğurdumu tüketirim böylece öğlen aldığım kaloriyi dengelerim. 

Bir de en önemlisi yemeklerde tuz kontrolünü ele almanız. Çünkü yediğimiz her türlü gıda aşırı tuzlu ve bu da akabinde insanda aşırı tatlı yeme isteği yaratıyor. Eğer yediğiniz şarküteri ürünleri, peynir vb gibi çok tuzlu ürünlerin yanında tükettiğiniz omleti tuzsuz, domates ve salatalığı tuz ekmeden yerseniz, gıdalar birbirini dengeleyecektir. Benim tek yapamadığım şey var o da çayı ve kahveyi şekersiz içmek :( Onun yerine gün içinde içtiğim çay kahve adetini kontrol altına aldım. Sabahları 2 bardak çay tüketirim, öğleden sonra da canım çok çekerse nescafe ya da türk kahvesi içerim. Ama ne olursa olsun ısırgan ve yeşil çaylı karışımımı ihmal etmem, günde bir büyük fincan içerim. Yeşil çayın faydalarını sağır sultan bile duydu, ısırgan çayı ise hem midemi rahatlatıyor hem de cildime ve saçıma parlaklık veriyor. Kefirle yaptığım ilginç karışımlarında büyük faydasını gördüm. Hem tokluk veriyor hem de bağırsak hareketini hızlandırıyor.



Bu kadar şey yiyip içerek diyet mi olur demeyin vallahi de billahi de oluyor. Yukarda yazdıklarımın dışında ara ara yapıp yediğim daha bir çok tarifi, blogumda "diyet" başlığının altında bulabilirsiniz.

Siz de bir yerden başlayın. İnanın hiç zor değil. Atalarımız bütün kötülüklerin anası midedir diye boşuna dememiş. Hem sağlıklı hem de ruhsal anlamda kaliteli bir hayat için mide, beyin koordinasyonunu kurun ve koruyun.

Sağlıklı ve leziz günler dilerim....



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder